S.S.S
Bitter Çikolata Zayıflatır mı?
Sorunun cevabını vermeden önce bitter çikolatanın içeriğine göz atalım. Bitter çikolata içerdiği demir, magnezyum, fosfor, potasyum elementleri ile günlük ihtiyacı karşılar, aynı zamanda flavonol yani antioksidan ile strese karşı mücadele eder. Zayıflama diyetinde olanlar için de glisemik indeksi düşük olduğundan insülin direncini düşürür ve şeker kontrolünü sağlar. Ancak, doğrudan zayıflama üzerinde bir etkisi olduğuna dair herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bunun yanında yapılan çoğu araştırmanın sonucunda bitter çikolatanın hafızayı güçlendirdiği, dikkatin toparlanmasına yardımcı olduğu ve mutluluk hormonu olan seratonin ile endorfinin dengesini sağlayarak özellikle diyetteki bireylerde mutluluk etkisi verdiği gözlenmiştir. Antioksidan özelliği sayesinde kötü kolesterolü düşürücü etkisi de diğer bir önemli faydasıdır. Haftada 2-3 gün ara öğünlerinize ekleyebilirsiniz.
Yüksek Sıcaklıkta Bala Ne Olur?
Balı ısıttığınızda ne olur? Balın çok yüksek ısıda kontrolsüz olarak ısıtılması sonucunda balın tadı ve aroması değişir. 40 derece ve sonrasında balın yapısında bulunan enzimler bozulur ve besin değeri azalır. İçerisindeki fruktoz parçalanarak hidroksimetil furfural (HMF) miktarında artış meydana gelir. Bu durum, balda tad ve yapı değişikliğine yol açar. HMF, aynı zamanda insan vücudunda kanserojenik etki yapabilir. Kısacası, balın ısıtılmadan, oda sıcaklığında tüketilmesi gerekmektedir. Bu nedenle sıcak sütün içine karıştırmak yerine balı yanında veya öncesinde, tek başına tüketmek sağlık açısından daha yararlıdır.
Bayat Ekmek Diyetinizi Nasıl Etkiler?
Ekmek, sağlıklı beslenme ve zayıflama diyetlerinde vazgeçilmez bir besin öğesidir. Ancak evlere fazla alınan ekmek israfa ve bayatlamaya neden olabilir. Peki, bayatlayan bu ekmeklerin diyette tüketilmesi kilo verme sürecini hızlandırabilir mi? Fizyolojik olarak bakıldığında, bayat ekmeğin içerisindeki nişasta yapısı bozulur ve bu durum ekmeğin sertleşmesine neden olur, ancak ekmeğin kalorisi değişmez. Psikolojik olarak bakıldığında, taze fırından çıkmış sıcak bir ekmeği düşünün. 1 dilim değil, 2-3 dilim yemek isteyebilirsiniz. Sıcak ekmeğin doyma hissini azaltması ve daha fazla yemeğe teşvik etmesi nedeniyle, bayat ekmek daha iyi bir tercih olabilir. Ancak bayat ekmek zayıflatır ya da taze ekmek kilo aldırır demek yanlış olur. Özetle, zayıflama diyetlerinde tam buğday, tahıllı, çavdar ekmekleri tüketirken çok sıcak ekmek yerine bayat ekmek tercih etmek tokluk hissine daha hızlı ulaşmada etkili olabilir.
Hindistan Cevizi Tüketmeli Miyiz?
Hindistan cevizi, dünyanın pek çok ülkesinde beyaz meyvesi, suyu ve sütü ile hem yenerek hem de kozmetik ürünlerinde tüketiliyor. Yüksek lif içeriği ile sindirim sistemi ve bağırsak hareketlerini düzenler, bu sayede diyabet ve obezite riskini azaltır. Anne sütünde de bulunan laurik asit ve MCT adı verilen orta zincirli yağ asitlerini içerir, böylece sinir sisteminde deforme olmuş hücreleri yeniler. Hindistan cevizi antioksidan bakımından zengindir, bakteri ve virüslere karşı vücudun direncini artırır. Yaşlanma etkilerini yavaşlatır ve anti-kanserojen özellikleri nedeniyle kanserli hücre oluşumu riskini azaltabilir. Hindistan cevizi unu ise artık süpermarketlerde rahatlıkla bulunabilen bir un çeşididir. Glutensiz olduğu için çölyak hastaları için iyi bir alternatiftir. Ayrıca düşük glisemik indeksi ile bu problemi yaşayanlar için harika bir seçenektir.
Düşük Yağlı Diyetler Hızlı Kilo Kaybı Sağlar mı?
Popüler diyetlerden biri olan ‘düşük yağlı’ diyetler, temelde makrobesin öğelerinden olan yağ alımının kısıtlanmasına dayanır. Peki, bu şekilde kilo verilmesi ne kadar sağlıklıdır? İnsan sağlığının korunmasında, toplam enerjinin %30’unun yağlardan gelmesi önerilir. Düşük yağlı diyetlerde bu oran %20 ve altındadır. Bu diyetlerde yağın azaltılması ile vücudun aldığı enerjinin azalmasına bağlı olarak kilo kaybı yaşanabilir. Ancak kilo kaybı uzun vadede sağlansa bile sağlık üzerine etkileri olumsuz olabilir. Vücut fonksiyonlarımız için gerekli olan esansiyel yağ asitlerinin eksikliği, yağda eriyen vitaminlerin eksikliği gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Gaz, karın şişkinliği ve ishal gibi sindirim sorunları da yaşanabilir. Sonuç olarak; hiçbir popüler ve bileşimi dengesiz diyet, uzun vadedeki kilo korunması ve sağlık üzerindeki etkileri nedeniyle önerilmez. Bu yüzden, size özel hazırlanmış dengeli ve yeterli bir beslenme programı ile egzersiz yapmak daha kalıcı ve sağlıklıdır.
Sınırsız Meyve Tüketebilir Miyim?
Meyveler, enerji içeriklerinin düşük, mineral madde ve vitamin içeriklerinin yüksek olması nedeniyle beslenme ve insan sağlığı açısından önemli bir yere sahiptir. Ancak son yıllarda meyve şekeri olarak bilinen fruktozun etkileri sıkça tartışılmaktadır. Fruktoz, hücre içine alınırken enerji harcanmaz ve insülinden bağımsız olarak metabolize edilir. Bu durum, yağ asitlerinin sentezinin artmasına ve dolayısıyla yağ depolamanın artmasına neden olur. Günlük gereksinilen vitamin ve mineral ihtiyacınızı 2 porsiyon meyve ile karşılamalısınız. Çünkü her şeyde olduğu gibi meyvede de aşırı tüketim, zararlı olabilir.
Light ve Yağsız Ürünler Sınırsız Tüketilebilir mi?
Besin etiketlerinde “yağ içermez” ibaresi, bu besini sınırsız tüketebileceğiniz anlamına gelmez. Üreticiler genellikle yağı azalttıklarında, içerisindeki şeker veya karbonhidrat miktarını artırma yolunu seçerler. Bu nedenle “yağ içermez” ibaresi kalori içermez anlamına gelmez. Bu besinleri de yeterli ve uygun miktarda porsiyonlarla tüketmelisiniz.
Aç Kalarak Kilo Vermek Sağlıklı Mıdır?
Pek çok insan, kilo vermenin tek yolunun ‘aç kalmak’ olduğunu düşünür. Ancak bu yöntem kesinlikle sağlıklı değildir. Aç kalarak yapılan diyetlerde, kilo kaybı sırasında yağsız vücut kitlesi olan kastan kilo verilir, bu ise sağlıklı kilo verme sürecinde istenmeyen bir durumdur. Ayrıca aç kalındığında vücut, metabolizmayı yavaşlatır ve enerji harcamasını azaltır. Bu da vücudun yağı daha etkili bir şekilde depolamasına neden olur. Aç kalmak, baygınlık, kanda ürik asit artışı, kansızlık, saç dökülmesi, ruhsal bozukluklar ve uykusuzluk gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Kilo verme sürecinde en etkili ve sağlıklı yöntem; karbonhidrat, protein, yağ, lif, vitamin ve minerallerden zengin, yaşam tarzınıza ve beslenme alışkanlıklarınıza uygun şekilde hazırlanmış, aç kalmadan uygulanan yeterli ve dengeli bir diyettir. Bunun için mutlaka bir beslenme uzmanıyla görüşmelisiniz.
Kepekli Ekmek mi Tam Buğday Ekmeği mi Yiyelim?
Tam buğday ekmeği, vitamin açısından zengindir. Kepek, endosperm ve rüşeym bölümleri bir bütün halinde kullanılarak elde edilir. Buğday özü de tam buğday ekmeğinde bulunur ve içerdiği posa sayesinde midede tokluk hissi yaratır. Aynı zamanda düşük glisemik indeks ile kan şekerini de dengeler. 1 ince dilim tam buğday ekmeği 63 kalori içerir. Kepekli ekmek ise buğdayın dış kabuğu çıkarılmadan öğütülen un ile yapılır. Buğday ve diğer tahılların kepek tabakasında fitik asit bulunur, bu madde kalsiyum, demir ve magnezyum gibi mineralleri vücut için yararsız hale getirebilir. 1 ince dilim kepekli ekmek 54 kalori içerir. Tam buğday ekmeğinin posası kepekli ekmeğe göre daha fazladır. Eğer kansızlık gibi bir probleminiz yoksa kepekli ekmek de tüketebilirsiniz, ancak tam buğday ekmeği tercih etmeniz daha sağlıklı olacaktır.
Matcha Çayı Metabolizmayı Hızlandırır mı?
Matcha, bir tür toz, kaliteli yeşil çaydır. Düzenli yeşil çaylardan farklı olarak yetiştirilen ve hazırlanan matcha, daha yüksek miktarda kafein ve antioksidan içerir. Matcha, antioksidanlarla doludur ve kilo kaybı, rahatlama ve uyanıklığa yardımcı olurken potansiyel olarak kalp hastalığı riskini azaltabilir. Ancak günde 2 bardaktan fazla (474 ml) matcha içilmesi tavsiye edilmez. Matcha, çok fazla bitki bileşiği içerir ve topraktan veya çevreden kirletici maddeler barındırabilir. Matcha çayı hazırlamak için 1 çay kaşığı tozu 2 ons (59 ml) sıcak su ile karıştırın ve köpüklü, yumuşak bir içecek oluşturmak için çırpma teli kullanın.
Hangi Tuzu Kullanalım?
Tuz konusuna açıklık getirelim; Himalaya, Kaya ve İyotlu tuzları karşılaştıralım. Kaya ve Himalaya tuzunda yeterli miktarda iyot yoktur; bu yüzden tiroid kanseri riskini artırabilirler. Kaya tuzu hayvanlara yem olarak veriliyor. Himalaya tuzu ise radyoaktif etkilerinden dolayı kanserojen özellik gösterebilir. Peki hangi tuzu tüketmeliyiz? İyotlu tuzu tercih edelim. İyot, tiroid hormonlarını üretmek için kullanılır. Bağışıklık sistemini etkileyebilir ve fibrokistik meme hastalığının tedavisine yardımcı olabilir. Hamile veya emziren kadınlar, vegan veya vejetaryen diyeti yapanlar ve dünyanın belli bölgelerinde yaşayanlar daha fazla iyot eksikliği riski altındadır. İyot eksikliği, tiroid hormonlarının üretimini azaltabilir, bu da boyun şişmesi, halsizlik ve kilo alımı gibi belirtilere yol açabilir. Bu sebeplerden dolayı sofralarımızda iyotlu tuz bulundurmak sağlığımıza daha faydalı olacaktır. Ancak günlük 5 gramı geçmemeye özen gösterelim.
Zerdeçalın Faydaları Nelerdir?
Bazen Hint safranı veya altın baharat olarak adlandırılan zerdeçal, Asya ve Orta Amerika'da yetişen uzun bir bitkidir. Zerdeçal, antioksidan ve antiinflamatuar özellikleri nedeniyle sağlıklı sindirime katkıda bulunabilir. İltihaplanmayı azaltır, artrit hastalarının eklemlerinde hissettiği ağrıyı hafifletebilir. Karaciğer fonksiyonunu iyileştirir, antioksidan olduğu için karaciğerinizi toksinlerin zararlarından korur. Kanser riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Zerdeçalın olumsuz etkileri ise kişiden kişiye değişmekle birlikte, midenizi rahatsız edebilir. Zerdeçalın arındırıcı özellikleri kolay kanamaya sebep olabilir. Zerdeçal, hamilelik sırasında kasılmaları etkileyebilir, bu yüzden hamile kadınlar zerdeçal takviyesi almaktan kaçınmalıdır.
Mutsuzken Çok Yiyorum ve Duygusal Yiyorum, Ne Yapmalıyım?
Duygusal yeme, hem erkekleri hem de kadınları etkiler, ancak kadınlarda daha yaygındır. Duygusal yeme; stres, hormonal değişiklikler veya karışık açlık sinyalleri gibi birçok faktörden kaynaklanabilir. Olumsuz duygular, boşluk hissine veya duygusal bir boşluğa neden olabilir. Yiyeceklerin bu boşluğu doldurmanın ve yanlış bir “dolgunluk” veya geçici bütünlük hissi yaratmanın bir yolu olduğuna inanılır. Özellikle regl döneminde östrojen hormonu azalır ve tatlı yiyeceklere yönelim artar. Bu hormonlar dışında kortizol ve insülin gibi hormonların dengesiz hale gelmesi de etkili olabilir. Bu durumla başa çıkmak için stres ve üzüntüyü hafifletebilecek faaliyetlerde bulunmak çözüm olabilir.
Tatlandırıcılar Masum mu?
Tatlı denince aklımıza sadece sofra şekeri gelmemelidir. Tatlandırıcılar; doğal tatlandırıcılar, yapay tatlandırıcılar ve şeker alkolleri (polioller) olarak sınıflandırılabilir. Doğal tatlandırıcılar arasında karbonhidratlar, taumatin, stevia ve şeker alkolleri bulunur. Doğal tatlandırıcılar, ürünlerin dokusunda, renginde, korunmasında ve kalori değeri üzerinde etkili olur. Doğal şekerden çok daha tatlıdırlar ve kalori içermediklerinden kilo ve obeziteyi kontrol etmek için kullanılabilirler. Yapay tatlandırıcılar ise sağlıklı bir alternatif olarak ve kilo vermeye yönelik bir araç olarak pazarlanmaktadır. Ancak amaçlanan etkiler klinik uygulamada görülenlerle ilişkili değildir. Yapay tatlandırıcılar, insülin direncini ve obeziteyi azaltmaya yardımcı olmak için geliştirilmiş olmasına rağmen, yapılan araştırmalar yapay tatlandırıcıların metabolik sendrom ve obeziteye katkıda bulunabileceğini göstermektedir. Gelecekteki araştırmalar, yeni bitki bazlı tatlandırıcılara odaklanmalı, uzun vadeli etkilerini görmek için uzun çalışma sürelerini içermelidir ve mikrobiyomdaki değişikliklere odaklanmalıdır.
Çorba Masum mu?
Kimimizin sabah kahvaltı olarak tercih ettiği, kimimizin öğle ve akşam yemeklerinde tükettiği çorbayı içerken dikkat edilecek noktalar vardır. Çorba tüketirken porsiyon kontrolünü sağlamak için büyük kaseler kullanılmamalıdır. Çorba ile ekmek beraber tüketilmemelidir, çünkü bir kâse çorba 1 dilim ekmek ve 1 tatlı kaşığı yağa eşittir. Sindirim sistemimiz için çorbayı diğer yemeklerden önce tüketmeliyiz. Et grubundan, sebzelerden, undan, buğdaydan, mısırdan hazırlanan çorbalar vardır. Çorbaları hazırlarken un kullanılmamasına özen gösterilmeli, ayrıca krema tercih edilmemelidir, çünkü kremanın kalori ve yağ içeriği yüksektir. Hazır çorbalar yerine evde kendi yaptığınız çorbaları tercih etmelisiniz. Çorbayı sebzelerle hazırlamanızı tavsiye ederiz, afiyet olsun.
Spor Sonrasında Ne Yapmalıyız?
Öncelikle mutlaka yeterli su için. Fazla terliyorsanız sade maden suyu da içebilirsiniz. Enerji harcamasına bağlı olarak kan şekeriniz düşebilir. Spor sonrası 1 porsiyon meyve ve yanında süt/yoğurt ya da fındık/badem gibi bir atıştırmalık yapabilirsiniz. "Nasılsa spor yaptık, istediğimizi yiyebiliriz" düşüncesine kapılmamalıyız. Izgara tavuk yanında tam buğday makarna ve bol salata ile doyurucu ve sağlıklı bir öğün yapabilirsiniz.
Kansızlık Yaşıyorum, Nasıl Beslenmeliyim?
Anemi, halk arasında bilinen adıyla kansızlık, alyuvarların yani kırmızı kan hücrelerinin sayısının normalden az olması sonucu oluşur. Peki bu durumdan korunmak için beslenmemize nasıl dikkat etmeliyiz? Öğünlerimizde kan yapıcı vitamin ve mineralleri yeterince tüketmeliyiz. Bunlar; B6 vitamininden zengin yumurta, tavuk, balık, süt, tam tahıllı ürünler, kuru baklagiller, B12 vitamininden zengin et ve et ürünleri, C vitamininden zengin turunçgiller, yeşil yapraklı sebzeler, çilek, folik asitten zengin yeşil yapraklı sebzeler, demir ve kobalt gibi mineralleri içeren besinlerdir. Demir; kırmızı et ve ürünleri, tavuk, koyu yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunur. Demir emilimini artırmak için C vitaminiyle birlikte tüketilmesinde yarar var. Ara öğünlerde porsiyona dikkat etmek şartıyla kuruyemiş yanında süt tüketilebilir. Her gün 1 tatlı kaşığı pekmez tüketilebilir.
Reaktif Hipoglisemi Nedir?
Reaktif hipoglisemi, yemek yedikten 2-4 saat sonra kan şekerinin düşmesi ile oluşan hipoglisemi türüdür. Baygınlık hissi, şiddetli acıkma, çarpıntı, terleme, sinirlilik ve huzursuzluk ana belirtileridir. Bu tip hipoglisemi hastaları öfke patlaması ve tartışma eğiliminde olabilirler. Şekeri düştüğünde tekrar şeker veya meyve suyu tüketmek kısır döngüye ve kilo alımına neden olur. Bu bireyler çoğu zaman psikiyatri hastaları ile karıştırılır. Oysa huzursuzluk, kaygı ve sinirlilik durumu vücudun şeker metabolizmasının bozulmasından kaynaklanır. Uygun beslenme tedavisi ile bu durum ortadan kalkar. Eğer bu belirtileri yaşıyorsanız beslenme uzmanlarımızdan destek alabilirsiniz.
Aç Karna Sarımsak Tüketmek Zayıflatır mı?
Sarımsak, 200’den fazla kimyasal birleşik içermekte olup, bunlar; uçucu yağlar, enzimler, karbonhidratlar, mineraller, amino asitler, A, B1, B2, niasin ve C vitaminidir. Kahvaltıdan önce sarımsak tüketmek, midenin sarımsağı tamamen emebilmesi ve bakterilerin kendilerini sarımsağa karşı savunamaması için avantaj sağlar. Yapılan bir araştırma, sarımsak takviyesinin, vücut ağırlığı ve BKI’yi (Beden Kütle İndeksi) önemli derecede etkilemediğini, ancak bel çevresini azalttığını göstermektedir. Ancak çiğ sarımsağın aç karnına fazla miktarda tüketilmesi gastrointestinal rahatsızlıklara, gaz oluşumuna ve bağırsak florasının değişmesine neden olabilir. Aç karnına sarımsak tüketmek, gün içerisinde dilediğiniz gibi beslenirseniz veya almanız gerekenden fazla alırsanız zayıflatmaz.
Tereyağlı veya Hindistan Cevizi Yağlı Kahve Zayıflatır mı?
Eğer dağcılık yapıyorsanız veya çok ağır bir spor dalıyla ilgileniyorsanız, tereyağlı kahve uygun olabilir. Ancak fazla kilolarla savaşıyorsanız, kilo almanıza neden olabilir. Tereyağlı kahve içerek sindiriminizi ağızda değil, midede başlatırsınız. Yudumlayarak kalori almış olursunuz ve bu da metabolizmanıza daha fazla yağ girmesine neden olur. Gün içinde diğer besinlerden aldığınız yağ ile birlikte almanız gerekenden daha fazla yağ alabilirsiniz. Bunun yerine şekersiz kahve içmeye başlayabilirsiniz.
Sık Atıştırmak Kilo Aldırır mı?
Öğün aralıkları ve BKI (beden kitle indeksi) arasındaki bağlantıyı araştırmak için çalışmalar yapılmıştır. Gün içindeki öğün sayısı, gece boyu aç kalma süresi, kahvaltı öğünü ve BKI değerindeki değişim kıyaslanmıştır. Günde bir veya iki ana öğün yiyenlerin, üç ana öğün beslenenlere göre BKI değerlerinin düştüğü görülmüştür. Üç ana öğünden fazla (atıştırmalarla) beslenen kişilerin de BKI değerlerinde artış olduğu saptanmıştır. Gece boyunca on sekiz saat aç kalan kişilerin BKI değerlerinin düştüğü gözlenmiştir. Kahvaltısını asla atlamayan kişilerin BKI değerleri düşerken, akşam ana öğününü en büyük öğün yapanların BKI değerleri yükselmiştir. Sonuç olarak, sağlıklı bireylerin BKI değerlerinin düşmesi için kahvaltısız güne başlamamaları, 18 saat gece açlığının uzman kontrolü altında yapılabileceği ve akşam öğününün erken saatlerde daha hafif besinler içermesinin BKI değerini düşürmede etkili olduğu ortaya konulmuştur.
Alkol Hızla Yağlanmaya Sebep Olur mu?
Alkolü fazla tükettiğiniz bir gün, dengelemezseniz yağa dönüşebilir. Önemli olan dengeyi korumaktır. Alkol kaç kaloridir? Öncelikle bir gram alkol 7 kaloriye denk gelir. İçeceklerin alkol oranına bağlı olarak kalorisi artar. En az alkol oranı genelde şarapta bulunur. Bir bardak şarap yaklaşık 110 kaloridir. Peki nasıl dengeleyeceğiz? 1 kadeh şarap içeceğiniz zaman öğünlerinizden 2 dilim ekmeği çıkarmalısınız. Ekmek yerine geçen wasa, galeta veya leblebi gibi besinleri çıkarmalısınız. Eğer bu besinler diyetinizde yoksa 2 porsiyon meyveyi çıkarabilirsiniz. Tabii ertesi gün vücut susuz kalacağı için bol bol su içmeyi unutmayın.
Yumurta Et Yerine Geçer mi?
Yumurta, içeriğindeki proteinin tamamı vücut tarafından kullanıldığı için örnek proteindir. Peki yumurta et yerine geçer mi? Protein açısından bakıldığında 1 yumurta yaklaşık 35-40 gram ete eşittir. Yağ açısından et daha çok doymuş yağ içerirken, yumurta doymamış yağ içerir. Demir oranı etin içeriğinde daha yüksektir. Ancak yumurtanın ete göre iki üstünlüğü vardır; A vitamini içermesi ve lesitin. Lesitin, sinir sistemimizin çalışması için önemlidir ve aynı zamanda karaciğer yağlanmasını önler. Eti yiyemeyen ya da az yiyen kişilerin her gün bir yumurta yemesi, sağlıklı bir tercih olacaktır.